Thursday, November 20, 2008

I Have Found My Place In The World!

Dünyadaki Yerimi Buldum!
{}
Or rather, my mother, who spent 15 years of her life trying to wake me up and make the school bus wait, has found it for me. I am reading the website of the B-Society with tears of joy that I'm not alone! Rot in hell 9 to 5 (or more accurately 8:30 to 6:00 by Turkish standards).! I want a B-life! Until then, I still have to wake-up at 7 am despite not being able to sleep til 1:30 am.
{}
"Why do we still get up at cockcrow and when the cows moo, when only 5% of the population work within agriculture or fishing?
Why does everything have to take place in the same rhythm and pace, resulting in a huge problem with our infrastructure?
Why has the societal framework primarily been arranged to suit people working from 8 am to 4 pm?
Let the tyranny of A-time end. Let us create a B-society. Let us create B-patterns in our work and in our families. Let us have quiet mornings and active evenings. Life is too short for traffic jams. Let us have more all-night shops!
There is a general consensus that, in the future, Denmark and many other countries will have to make a living from the inner processes of thought, i.e. ideas, creativity, innovation and design. In the innovation society we will be paid for thinking – and this work of thought is an inner process best stimulated when working rhythms and working hours are individual. It therefore becomes important to work when one is most productive.
B-society has good social economics as it generates quality of life as well as productivity if B-persons work when they are at their mental peak."

B-people, unite! It's not our aim to turn the A-people upside down. We only want to have the flexibility to adjust our lives & work according to our own Circadian rhythm so that we can be more happy, healthy and productive.
{}
Daha doğrusu hayatının 11 yılını sabahları beni yataktan sürükleyip okul servisine beklemesi için camdan çığırarak geçiren annem buldu (geri kalan 4 yıl boyunca okula geç kaldım). B-Society, yani B-Toplum'un sitesini gözümde mutluluk gözyaşlarıyla okumaktayım. Yalnız değilmişim! Cehennemde çürü 8:30-6:00 iş saatleri. Ben B-Yaşam istiyorum! Tabi o zamana dek 1:30'a kadar uyuyamamama karşın sabahın köründe kalkmaya devam.
{}
"Toplumun yalnızca %5'i tarım veya balıkçılıkla uğraşırken, neden hala inekler mööleyip horozlar öttüğü zaman uyanıyoruz?
İç yapımızda büyük problemlere yol açmasına rağmen neden herşey aynı ritim ve hızda işlemek zorunda?
Neden toplumsal yapı saat 8 ile 4 arası çalışabilen insanlara yönelik ayarlanmış?
A-Zaman'ın despotluğu artık bitsin. Bırakın B-Toplumunu yaratalım. Bırakın iş ve aile hayatımızda B-düzenini oturtalım. Bırakın sabahlarımız sessiz, öğleden sonralarımız aktif olsun. Hayat trafik sıkışıklıkları için fazla kısa! Dükkanlar geceleri de açılsın!
Genel kanı, gelecekte, Danimarka ve diğer birçok ülkenin geçimlerini içsel düşünce süreçleri ile kazanacağı yönünde; mesela fikirler, yaratıcılık, yenilikler ve tasarım. Yenilikler toplumunda bize düşünmemiz için para ödenecek - ki bu içsel düşünce sürecinden en iyi sonuç çalışma ritimleri ve saatlerinin bireye özgü olacak şekilde ayarlanması ile alınabilir. Yani kişinin en üretken olduğu saatlerde çalışması çok önemli hale gelecek. B-kişiler zihinsel olarak zirvedeyken çalıştıklarında B-toplum üretkenliğin yanısıra hayat kalitesini de yükselteceği için sosyoekonomik açıdan çok daha iyi. "

Türk B-kişiler, toplanın. Yurtdışında B-kişi sertifikası alarak çalışma saatlerinde değişiklikler talep eden insanlar var. Nasıl ırk, dil- din ayrımcılığı yapılamıyorsa biyolojik saat ayrımcılığı da yapılmamalı. Amaç A-kişileri safdışı bırakmak değil, yalnızca herkesin en üretken olduğu saatlere göre yaşam düzenini oluşturabileceği bir esneklik sağlamak.