Tuesday, February 10, 2009

Mim 2.0

{ Second tag post -only in Turkish. My treat for you is a link to The Deco Detective's post today, the image above along with lots of breathtaking photos can be seen right here. }

Aydan Atlayan Kedi beni Proust anketi ile mimledi. Gelsin sorular:

Sizi en çok üzecek olay?
Sevdiğim birini kaybetmek. Bu iyileşme imkanı olmayan bir yara.

Nerede yaşamak isterdiniz?
Sabit bir yerde yaşamak istemezdim. Birkaç ay ıssız bir adada, birkaç ay bir Avrupa şehrinde, birkaç ay ailemin evinde, birkaç ay bir ormanda, biraz kutuplarda, biraz Uzakdoğu'da.. Hep hareket halinde olayım isterdim.

Yaşayabileceğiniz en mutlu an?
Mutluluğun anlık birşey olmadığına, bir süreç olduğuna inanıyorum. Ama madem ütopik bir andan söz ediyoruz, o halde ölüm döşeğinde içsel yolculuğumu tamamlamış, olgunlaşmış ve gelecek adımı merakla, hazır bir şekilde karşılıyor olmak. Bu soruya "ölmek" cevabını veren başkaları da var mı acaba? :)

Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?
Bundan 5-10 yıl sonra esamesini hatırlamayacağım hataları.

En sevdiğiniz erkek karakter?
İşte beni en çok zorlayan sorulardan biri. Gandalf the Grey diyelim :)

En sevdiğiniz kadın karakter?
Of, çok zorlandım. Kitap ve filmlerde kendi başının çaresine bakan, akıllı, zarif, iradeli, güçlü kadınları seviyorum. Hangi birini yazayım...

Tarihteki favori kahramanlarınız?
Mucizeler gerçekleştirmiş, kitleleri ebediyen etkilemiş tüm peygamberler. Leonardo DaVinci. Yaşadıkları çağın ötesinde yeteneklere sahip, eşi benzeri bugüne dek dünyaya gelmemiş insanlar.

Gerçek hayattaki favori kahramanlarınız?
Aklıma gelmedi, sınırları yıkan, çerçevenin dışında düşünebilen tüm insanlar.

En sevdiğiniz ressam?
Michelangelo. DaVinci. Rönesans ve Barok dönemlere ait ressamlar; Rembrandt, Vermeer, Caravaggio.

En sevdiğiniz müzisyen?
Beni başka diyarlara götürebilen müzisyenler, belli biri yok. Müzik kültürüm acilen gelişmeli, kimbilir neler kaçırıyorum.

Bir erkekte en çok beğendiğiniz özellik?
Güçlü irade, keskin zeka, kendini yenileyebilmek, yaratıcılık, uzun boy/geniş omuz (özellikler manevi olacak diye bir kural yoktu değil mi?).

Bir kadında en çok beğendiğiniz özellik?
Keskin zeka, hayalperestlik, yaratıcılık, kelimeleri akıllıca kullanabilmek, zarafet.

En sevdiğiniz erdem?
Gözünü herhangi bir hedefe dikip bilinçli bir şekilde o yolda ilerleyebilme. Hırs değil de kararlılık diyelim.

Yapmaktan en mutlu olduğunuz iş?
Aylaklık etmek ve yemek yemek arasında kaldım. Stressiz, yavaş, tadına vara vara muhteşem yemekler yemek, yeni tatlar denemek olsun. Bir de bilgisayar oyunları oynamak.

Kimin yerinde olmak isterdiniz?
Yüzüklerin Efendisi, Yerdeniz, Belgariad, Harry Potter evrenlerinden birinde, ok atıp büyü yapıp kötülerle savaşan bir kahraman olmak isterdim.

Arkadaşlarınızda hangi özelliklerin olmasını istersiniz?
Hayalperestlik, önyargısızlık, temiz kalplilik.

Kendinizde gördüğünüz en temel eksiklik?
Asosyallik, erteleme huyu, kararsızlık. Kendime güvensizlik.

Hayatınızın en büyük şanssızlığı?
Çok şanslı bir insan olduğumu düşünüyorum. Çok şükür ki bu soruya vereceğim herhangi bir cevabım yok :)

En sevdiğiniz renk?
Her an değişiyor. Bu aralar mavim geldi.

En sevdiğiniz çiçek?
Japon süs kirazı. Kokusu için kasımpatı ve mimoza.

En sevdiğiniz kuş?
Doğada kendi düzeni içinde yaşayan tüm kuşlar, göçmenler, avcılar. Yalnız kırlangıçların sürüler halinde suya karınlarını değdirip tekrar göğe süzülmelerini saatlerce izlesem sıkılmıyorum.

En sevdiğiniz yazar?
İşte zor bir soru daha! Roald Dahl'ın yeri çok özel, onun dışında Tolkien, Brontë kardeşler, Italo Calvino.

En sevdiğiniz şair?
Şiir konusunda bilgili değilim. Aklımda yer eden sevdiklerim Fuzuli'nin Su Kasidesi, Oscar Wilde'ın The Ballad of The Reading Gaol'u.

Tarihte en sevmediğiniz karakter?
Hitler diyelim diye sormuşlar bu soruyu. İnat ettim, para hırsı ile sömürü yapan tüm şahsiyetler diyeceğim.

En çok isteyeceğiniz özellik?
Sihir yapma gücü. O olmuyorsa ışınlanma.

Nasıl ölmek isterdiniz?
Yaşlı, dinç, huzurlu olarak aniden.

Hayattaki sloganınız?
Rahat ol!

Şu anki ruh haliniz?
Bekleyiş...

Bu son soruyu Proust'a sorduklarında "Bu test için yarım saattir kendim hakkında kafa yorduğumdan dolayı sıkıntılı" yanıtını vermiş. Bunu göze alıp mimi yazıp yazmama, beni kurbağaya çevirip çevirmeme kararını da kendilerine bırakarak cadılara sataşıyorum, Hüp Cadısı ve Uyuz Cadı'yı mimliyorum.

Resim, The Deco Detective'den.